Gönülden Dökülen Nağmeler Şiir Dinletisi
Silifke Fen Lisesi olarak gönüllere dokunan anlamlı bir şiir dinletisine ev sahipliği yaptık: "Gönülden Dökülen Nağmeler".
Sözün en derin, en duru ve en gerçek halini genç yüreklerle buluşturduğumuz bu etkinlikte, şiirin gücüyle duygu dünyamıza bir yolculuk gerçekleştirdik.
Dinletimiz, milli ve manevi değerleri merkeze alan güçlü bir başlangıçla, Arif Nihat Asya’nın "Dua" adlı şiiriyle açıldı.
Şiirin her kıtasında yükselen içli ve derin bir ney dinletisi, mısralarla adeta bütünleşerek dinleyenleri kalplerinin en derin yerine götürdü.
Neyin huzur veren ezgisiyle birlikte okunan “Dua”, içsel bir sükunet, derin bir farkındalık ve manevi bir titreşim yarattı.
Bu etkileyici an, etkinliğin ruhunu belirleyen ve hafızalara kazınan bir sahne oldu.
Ardından, yine manevi yoğunluk taşıyan “Otuz Kuş” şiiriyle gönüllerdeki arayışa, hakikate ve teslimiyete dair imgeler derinleşti.
Her iki şiir de gençlerin gönlünde sarsıcı ve kalıcı izler bıraktı; dualarla yoğrulmuş bir yürek, inancın ve arayışın sesi oldu.
Etkinlik boyunca sadece milli ve manevi değerler değil, aşkın, özlemin, zamanın içinden süzülen hatıraların da izini sürdük.
“Ben Sana Mecburum” ile zorunlu bir sevdanın sitemini,
“Anlatamıyorum” ile kelimelere sığmayan bir iç yangınını yaşadık.
“Bir Adın Kalmalı”, hatıraların en kıymetli yeri olarak kaldı aklımızda.
“Uzaktan Seviyorum Seni” ile mesafelerin sevgiyi eksiltmediğini gördük.
“Beni Güzel Hatırla”, incelikli bir veda şiiri olarak kalplere dokundu.
“Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var”, hayatın içinden süzülen derslerle doluydu.
“Her Şey Sende Gizli”, içe dönüşün ve öz farkındalığın şiiriydi.
“Eğer”, sabrın, inancın ve insan olmanın erdemlerini hatırlattı.
“Beşinci Mektup” ve “Üçüncü Şahsın Şiiri”, aşkın dile gelmeyen taraflarını anlattı.
“Adam Gibi”, bir duruşun, bir kişiliğin ve bir sesin temsilcisi oldu.
Ve “Zindandan Mehmet’e Mektup”, vatan sevgisinin ve özgürlük idealinin mısralara dökülmüş haykırışıydı.
Bu etkinlikte şiir sadece bir sanat dalı değil, aynı zamanda bir duygu dili, bir değer aktarımı oldu.
Öğrencilerimiz, hem iç dünyalarına ayna tuttular hem de manevi ve toplumsal değerlerle bağlarını yeniden keşfettiler.
“Gönülden Dökülen Nağmeler”, sadece bir şiir dinletisi değil; aynı zamanda bir gönül buluşması, bir iç yolculuk ve bir değerler şöleniydi.
Emeği geçen tüm öğrenci ve öğretmenlerimize yürekten teşekkür eder, bu anlamlı yolculuğun başka gönüllerde de yankı bulmasını dileriz.